Avrupa’da savaş hazırlığı: Batı durdurulabilir mi?
Rusya’nın Alman subayların ses kaydını yayınlaması sadece Almanya’nın değil Avrupa’nın gündemine de bomba gibi düşerken Taurus seyir füzelerinin Ukrayna’ya teslimatına karşı çıktığını defalarca bildiren Başbakan Olaf Scholz’un da fena şekilde köşeye sıkıştığını artık söylemek gerekiyor.
Rusya’da söz konusu ses kayıtları Almanya’daki somut savaş planlarının kanıtı olarak algılanıyor. Siyasette, medyada ve toplumda yükselen gelen sesler, Nazi rejiminin 1941’de Sovyetler Birliği’ne saldırısı olan “Barbarossa Harekatı”nı hatırlattığına dikkat çekiyorlar. Berlin’deki siyasi seçkinler bir “Alman dünya düzeni” yaratmak istemekle suçlanırken, Roderich Kiesewetter (CDU) veya Marie-Agnes Strack-Zimmermann gibi Alman politikacıların Rusya karşıtı agresif açıklamalarına atıfta da bulunuluyor. Başbakan Scholz’a Ukrayna’ya Taurus teslimatının reddedilmemesi yönündeki taleplerini yineliyorlar Diğer taraftan Rusya Dışişleri Bakanlığı, kayıtlar ışığında federal hükümetten açıklama talep ederek “cevaplardan kaçınmaya yönelik tüm girişimleri suçun kabulü olarak” göreceğini bildirdi.
Rusya’nın eski Başbakanı Dmitri Medvedev de tartışmalara dahil oldu. X’te yaptığı paylaşımda “Tarihi düşmanlarımız Almanlar bir kez daha baş düşmanlarımız haline geldi. “İkinci Dünya Savaşı’ndan kalma çağrı yeniden gündeme geldi: Faşistlere ölüm!” dedi.
Alman Basın Ajansı dpa’nın sorularını yanıtlayan Başbakan Scholz “Bu konu artık çok dikkatli, çok yoğun ve çok hızlı bir şekilde açıklığa kavuşturulmalı” dedi.
Scholz cephesinde durum böyle.
Gelelim Alman Sağlık Bakanı Karl Lauterbach’a…
Federal Sağlık Bakanı Prof. Dr. Karl Lauterbach, Rusya’nın Ukrayna’ya askeri müdahalesinden bu yana Almanya hastanelerinde 900 ağır yaralı Ukraynalının tedavi gördüğünü belirtti. Bununla beraber Almanya’ya kabul edilen bir milyon Ukraynalı mülteci de Alman halkıyla aynı sağlık hizmetlerinden yararlanıyor. Ancak Sağlık Bakanı şimdi de savaş durumunda doktorları, klinikleri ve ofisleri hazırlayacak bir yasa taslağını yaz aylarına dek sunmaya hazırlanıyor ve sağlık sisteminin “savaşa hazır” hale getirilmesinin gerekli olduğunu öne sürüyor…
George Galloway, İngiltere’deki ara seçimi kazandı ve zaferini İsrail’in saldırısı altındaki Gazze’ye işaret ederek, “Keir Starmer; bu, Gazze için” sözleriyle ana muhalefet İşçi Partisi liderine seslendi. Ara seçimi yaklaşık yüzde 40 oyla kazanan Galloway yedinci kez milletvekili seçilmiş oldu. Bu, aynı zamanda, Galloway’in Britanya İşçiler Partisi’nin ilk defa parlamentoya girişi oldu. Seçim sonucunun koalisyon hükümetini düşünmeye zorlayabileceğini belirtiyor.
Diğer taraftan Sardinya’daki bölgesel seçimlerde, popülist Movimiento 5 Stelle (M5S) adayı Alessandra Todde, yüzde 45,3 oy alarak zafer elde etti. Sağcı milliyetçi Fratelli d’Italia’nın adayı Paolo Truzzu ise yüzde 45 oyda kaldı. Todde, aynı zamanda sosyal demokrat Partito Democratico’nun da destekçisiydi. Bu seçim, İtalya’da ilkbaharda gerçekleştirilecek beş bölgesel seçimin ilki olarak dikkat çekti. Sağ cephenin, PD-M5S ve Sol Parti AVS ittifakı karşısında ilk kez yenildiğine dikkat çeken gazete, Giorgia Meloni’nin politik bakımdan müttefiklerinden daha fazla kayba uğradığını ifade ediyor. Meloni’nin Sardinya’da gerçekleştirdiği seçim kampanyasının, genel olarak koalisyonu radikal bir muhasebeye zorlayabilecek bir sarsıntıya neden olabileceği vurgulanıyor.
Peki ya İsveç?
200 yıllık tarafsızlığına Rusya mı son verdi? İsveç’in NATO’ya üyelik süreci resmiyet kazandı. Macaristan Parlamentosu’nun pazartesi günü verdiği onay ile İsveç, NATO’nun 32. üyesi oldu. İsveç Başbakanı Kristersson’un Macaristan ziyareti sırasında, Macaristan’ın İsveç yapımı JAS 39 Gripen savaş uçaklarını satın almayı kesinleştirmesi, bu kararı hızlandırdı. Bu gelişme, İsveç’in NATO’ya katılmasıyla ilgili tüm engellerin kalktığını gösteriyor. İsveç’in NATO üyeliği, bölgesel güvenliğin artırılması ve savunma kapasitesinin güçlendirilmesi açısından önem taşıyor. Aftonbladet, İsveç’in NATO üyeliğiyle birlikte, Rusya’nın bölgedeki çıkarlarına karşı daha güçlü bir duruş sergileme gerekliliğini vurguluyor. Putin’in Ukrayna’ya saldırısı ve bölgesel tehditlerin artmasıyla birlikte, İsveç’in 200 yıllık tarafsızlık politikasının sona erdiğini ifade ediyor. Rusya’nın bölgedeki etkisi karşısında, İsveç’in artık yalnız olmadığına dikkat çekiyor. Avrupa’da görev yapan gazeteci ve yazarlar Osman Çutsay, Seda Şanlıer, Birgül Göker Perdisa ve Çağdaş Gökbel Avrupa’daki son gelişmelere ilişkin Işın Ertürk’ün sorularını yanıtlıyorlar.
YENİ POSTA – BERLİN
FOTO: Kevin Schmid – Unsplash