Avrupa haritası yeniden çizilirken: Kazanan kim, kaybeden kim gerçekten?

Avrupa haritası yeniden çizilirken: Kazanan kim, kaybeden kim gerçekten?
Yayınlama: 25.05.2025
Düzenleme: 25.05.2025 15:04
11
A+
A-

Gabriele Krone-Schmalz’ın açıklamaları Batı’nın zafer anlatısına sert bir tokat niteliğinde. Ukrayna’daki savaş, kamuoyuna “özgürlük ve demokrasi mücadelesi” olarak pazarlanıyor. Oysa sahada yaşananlar çok daha farklı: Avrupa’nın ortasında yıkım, derin bir strateji yoksunluğu ve sessizce kaybeden ülkeler listesine eklenenler… Kazanan ise yalnızca birkaç küresel oyuncu.

Eski ARD Moskova muhabiri, deneyimli gazeteci ve siyaset bilimci Gabriele Krone-Schmalz’ın son günlerde sosyal medyada viral olan kısa videosundaki açıklamaları işte bu tabloyu tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor: “Ukrayna zaten kaybetti. Rusya da. Almanya da. Geriye bir tek kazanan kaldı: ABD. Ve elbette silah sanayii.”

Krone-Schmalz’ın bu sarsıcı tespiti yalnızca savaşın taraflarını değil, Batı’nın kolektif akıl sağlığını ve Almanya’nın stratejik vizyonsuzluğunu da hedef alıyor. İşte usta gazetecinin değerlendirmelerinden hareketle, bu yıkıcı çatışmanın gölgesinde kalan gerçekleri gün yüzüne çıkaran o kritik uyarıla birlikte bakalım:

UKRAYNA: HARİTADA VAR, GERÇEKTE YOK

“Ölüler, yaralılar, travma geçirmiş insanlar… Ülke yok edilmiş durumda ve şu anda dikkat çekici bölgeleri Batılı yatırımcılar tarafından satın alınıyor.” Krone-Schmalz’a göre Ukrayna, sadece askeri değil; toplumsal, siyasal ve ekonomik anlamda da çoktan kaybetti. Savaşın ortasında kalan bir ülke artık hem küresel ajansların hem de yatırımcıların açık pazarına dönüşmüş durumda.

RUSYA: ASKERİ OLMASA DA JEOPOLITİK KAYIP

Rusya bu savaşta sahada galip gelmiş olabilir; ama esas kaybı uzun vadeli: Avrasya’da Batı’yla kurulabilecek her türlü yapıcı iş birliği ihtimali tamamen ortadan kalktı. Krone-Schmalz, bu kopuşun sadece Moskova için değil, Avrupa’nın kendisi için de kayıp anlamına geldiğini şöyle belirtiyor: “Aslında Avrupa ile Rusya doğal ortaklardı.” Bu kopuş, Atlantik ötesi çıkarlar uğruna feda edilen bir gelecek anlamına geliyor.

ALMANYA: KENDİ EKONOMİSİNİ SABOTE EDEN GÜÇ

Almanya, bu savaşta en fazla bedel ödeyen ülkelerden biri. Sanayi üretimi daralıyor, enerji maliyetleri uçuşta, halkın alım gücü düşerken siyasi yönetim krizin faturasını dış faktörlere yıkmakla meşgul.
Krone-Schmalz durumu şöyle özetliyor: “Bu kriz Rusya gaz vanasını kapattığı, gazı kestiği için değil, biz büyük laflarla Rus gazından vazgeçtiğimiz için yaşanıyor.” İşin ironik yanı şu: Almanya hâlâ Rus gazı alıyor ama dolaylı yollardan ve kat kat daha pahalıya. Bu da Berlin’in stratejik körlüğünün en somut sonucu.

ABD: PLANLAYAN, KAZANAN VE YÖNETEN

Bu savaşta asıl kazanan açık: ABD. Neredeyse bir asırdır dış politika belgelerinde dile getirilen hedef nihayet gerçekleşti: Avrupa ile Rusya arasındaki doğrudan ekonomik ve siyasi iş birliği yıkıldı.
Üstelik ABD, Avrupa’ya çevreye zarar veren ama yüksek fiyatlı kaya gazını (fracking gazı) satmayı başardı. Ucuz Rus gazı devre dışı bırakıldı. Krone-Schmalz’ın ifadesiyle: “Washington, Avrasya’da yapıcı ilişkileri engelleme amacına ulaştı.” Avrupa bu stratejik oyunda sadece piyondan ibaret kaldı.

SİLAH ENDÜSTRİSİ: SESSİZ VE SÜREKLİ KAZANAN

Savaşın en kârlı sektörlerinden biri de silah sanayii. “Silah şirketlerinin hisse senedi değerleri tavan yapıyor, siparişler yağmur gibi yağıyor. Üstelik işler hızlı yürütüldüğü için maliyetler daha da artıyor.”
Barış dönemlerinde sessiz kalan savunma şirketleri şimdi altın çağını yaşıyor. Depolar boşaltılıyor, yeni nesil silahlar gerçek savaş ortamında test ediliyor. Bu da hem ekonomik hem teknolojik açıdan büyük bir fırsat anlamına geliyor.

AVRUPA: DOĞAL ORTAKLIKTAN SİYASİ BAĞIMLILIĞA

Krone-Schmalz’ın en çarpıcı tespitlerinden biri şu: “Avrupa ile Rusya jeopolitik, tarihsel ve ekonomik olarak doğal ortaklardır.” Ancak ABD’nin yön verdiği politikalar ve Avrupa liderliğinin buna kayıtsızlığı, bu iş birliği ihtimalini ortadan kaldırdı.
Bugün Avrupa, kendi enerji kaynaklarını sabote etmiş, sanayisini köreltmiş ve dış politikada bağımlı hale gelmiş durumda.

İRADESİZ AVRUPA, SESSİZ YIKIM

Gabriele Krone-Schmalz’ın açıklamaları, Avrupa’nın özellikle de Almanya’nın içinde bulunduğu strateji körlüğünü ve yönsüzlüğünü sert bir biçimde ortaya koyuyor.
Krone Schmalz’ın bu sözleri, savaş sisleri dağılmadan dikkatle okunmalı. Aksi takdirde Ukrayna’nın yıkımı sadece coğrafi değil; Avrupa’nın siyasi ve ekonomik geleceğini de haritadan silebilir.

IŞIN ERTÜRK – STUTTGART

FOTO: Creative Commons Attribution-Share Alike 4.0 – 2018-03-21-Gabriele Krone-Schmalz -Maischberger-8412.jpg Copy