Almanya’da seçim yarışı: Türkiye, vaatlerin gölgesinde belirleyici unsur mu?

Almanya’da 23 Şubat seçimleri yaklaşırken, partilerin Türkiye politikaları da giderek netleşiyor. Ancak asıl soru şu: Türkiye gerçekten bir dış politika meselesi mi, yoksa iç politikada oy devşirme aracına mı dönüştü? Partiler, Türkiye’nin AB üyeliği, ekonomik ilişkiler ve dış politika konularında farklı stratejiler ortaya koysa da, seçim vaatlerinde Türkiye’nin konumu kritik bir sınav niteliğinde.

CDU/CSU: TÜRKİYE’YE MESAFE KOYARKEN STRATEJİK ÇIKAR PEŞİNDE Mİ?

Almanya basınında yer alan haberlere göre Hıristiyan Demokrat ve Sosyal Birlik (CDU/CSU) partileri, Türkiye ile ilişkileri yeniden tanımlamak istiyor. Türkiye’nin AB üyeliği konusunda mesafeli duran parti, Ankara’nın Avrupa değerlerinden uzaklaştığını iddia etse de, Türkiye’nin stratejik önemini göz ardı edemiyor. Seçim programında, Türkiye’nin Avrupa Siyasi Topluluğu ile daha yakın işbirliğine girmesi gerektiği vurgulanıyor. Başbakan adayı Friedrich Merz’in “Türkiye ile yeni bir yol arayışındayız” açıklaması belirsizlikle dolu; peki bu yeni yol gerçekten Türkiye’yi AB’den uzaklaştırma politikası mı?

SPD: TÜRKİYE’Yİ SİYASETİN DIŞINA MI İTİYOR?

Sosyal Demokrat Parti (SPD), Türkiye’ye dair söylemlerini neredeyse tamamen seçim programından çıkarmış durumda. 2017 ve 2021 seçimlerinde Türkiye’nin AB sürecine dair vaatlerde bulunan parti, bu kez sessizliği tercih ediyor. Batı Balkanlar’a öncelik veren SPD, Türkiye’yi bu denklemden dışlıyor. Başbakan Olaf Scholz’un Türkiye ile ekonomik ilişkilerin önemine işaret etmesi, “Türkiye’yi yalnızca ticari bir ortak olarak mı görüyor?” sorusunu akıllara getiriyor.

YEŞİLLER PARTİSİ: TÜRKİYE’NİN AB KAPISINI ARALAYAN TEK PARTİ Mİ?

Yeşiller, Türkiye’nin AB üyeliği konusunda en net pozisyona sahip parti olarak öne çıkıyor. Ancak bu tavır, gerçek bir genişleme stratejisi mi, yoksa Türkiye’ye sunulan bir “demokrasi testi” mi? Demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi konularda ilerleme kaydedilmesi gerektiğini vurgulayan parti, müzakerelerin yeniden başlaması için şartlar sunuyor. Türkiye’yi AB ile çok yönlü işbirliği içinde görmek isteyen Yeşiller, sivil toplum desteği ve Suriye konusunda Ankara’nın rolünü önemsiyor. Başbakan adayı Robert Habeck’in Türkiye ile güçlü ekonomik ve ticari bağların sürdürülmesini istemesi, pragmatik bir yaklaşım mı, yoksa Avrupa içinde Türkiye’yi yalnızca ekonomik çıkarlar çerçevesinde değerlendiren bir strateji mi?

TÜRKİYE, ALMANYA SEÇİMLERİNDE GERÇEKTEN NEREDE DURUYOR?

Almanya’daki seçim süreci, Türkiye’nin AB ile olan bağlarını yeniden şekillendirebilir. Ancak asıl mesele, partilerin Türkiye’yi bir dış politika meselesi olarak mı ele aldığı, yoksa iç politikada popülist söylemlerle mi kullandığı… Seçim vaatleri, Türkiye’nin gelecekte Avrupa’daki rolünü belirleyebilir; ancak bu vaatlerin ne kadar gerçekçi olduğu tartışmaya açık. Türkiye, Almanya siyasetinde belirleyici bir aktör mü, yoksa seçim stratejilerinin basit bir figürü mü?

YENİ POSTA – BERLİN