AB’de yerleşik Türk vatandaşları için de önemli: AB Adalet Divanı oturum hakkını sağlamlaştırdı
Avrupa Birliği Adalet Divanı 20 Ocak 2022 tarihinde, Avrupa Birliği’nde yaşayan üçüncü dünya ülkesi vatandaşlarını uzun süreli oturma izinleri kapsamında yakından ilgilendiren çok önemli bir karara imza attı. Karar, Türk vatandaşlarını da yakından ilgilendiriyor.
AB Adalet Divanı, almış olduğu yeni bir kararla, “üçüncü ülke” vatandaşlarının uzun yıllardır yaşadıkları AB ülkesinde yerleşim hakkına (Aufenthaltsberechtigung/ Niederlassungserlaubnis) sahip olmaları durumunda, AB toprakları dışında sürekli ikamet etseler bile elde etmiş oldukları yasal haklarını ve statülerini kaybetmeyeceklerini bildirdi. Karar, Federal Almanya ya da Avrupa Birliği’nin herhangi bir ülkesinde yaşayan ve süreli oturma izni, süresiz oturma izni ya da yerleşim hakkı gibi farklı oturma izinlerine sahip üçüncü ülke vatandaşları için “iyi bir haber” olarak değerlendirildi.
Karara konu olan olay şöyle gelişti: Avusturya’da yaşayan bir Kazakistan vatandaşı uzun süreli oturma izninin uzatılması için dilekçe verdi. Viyana Valisi, bu şahsın başvuruda bulunduğu tarihten geriye dönerek, son beş yıl içinde AB topraklarında yılda yalnızca birkaç gün bulunduğuna, bunun da yeterli olmadığına hükmederek, oturma izninin uzatılması talebini reddetti. Kazak vatandaşı, idarenin bu kararına itiraz ederek konuyu Viyana İdare Mahkemesi’ne taşıdı. Viyana İdare Mahkemesi de yasal sorunu AB Adalet Divanı’na götürerek Adalet Divanı’ndan, Avrupa Birliği topraklarında uzun süreli ikamet eden üçüncü ülke vatandaşlarının statüsüne ilişkin yönetmeliği yorumlamasını istedi. Bu yönetmelik, üçüncü ülke vatandaşlarının on iki aylık bir zaman diliminde uzun süre Avrupa Birliği topraklarında yaşamadıkları halde uzun süreli oturma iznini kaybedip kaybetmeyeceklerini düzenliyor.
Viyana İdari Mahkemesi, AB Adalet Divanı’na “Bu kişilerin kazanmış oldukları oturum hakkını korumak için AB topraklarında birbirini takip eden on iki aylık bir süre zarfında fiziki olarak kısa bir süre yaşamaları yeterli midir, yoksa bu on iki aylık zaman zarfında uzun süre AB topraklarında yaşamaları gerekli midir? AB ülkeleri, bu kişilerin on iki aylık bir zaman diliminde bir süre AB topraklarında yaşamalarını ve mutad meskenlerinin ve yaşam merkezlerinin AB toprakları içinde olmasını talep edebilir mi?” sorusunu yöneltti ve ayrıntılı açıklama istedi.
BİR YIL İÇİNDE KISA SÜRELİ BİLE KALINSA…
Adalet Divanı, “Bu kişilerin kazanmış oldukları oturum hakkını korumak için, AB topraklarında birbirini takip eden on iki aylık bir süre zarfında fiziki olarak kısa bir süre yaşamaları yeterlidir” yorumunu doğru buldu.
Kararda “İstismar durumu dışında, ilgili kişinin Birlik topraklarında bir süreliğine bulunması, bu süre on iki aylık zaman zarfında birkaç günü geçmese bile, uzun süreli ikamet statüsünün kaybolmasını önlemek için yeterlidir” ifadelerine yer verildi.
Mahkeme, kararında, yorumun yönetmeliğe uygun olduğunu, yönetmeliğin amacının AB topraklarında uzun süredir yaşayan üçüncü ülke vatandaşlarının uyumunu öngördüğünü belirtti. AB dışı üçüncü ülke vatandaşlarından olup da en az beş yıllık bir süreden sonra uzun dönemli ikamet hakkını elde eden kişilerin, eğitim-öğretim, sosyal güvenlik, vergi avantajları ve barınma hakları gibi konularda AB vatandaşlarıyla aynı haklara sahip olduğunu hatırlatan Adalet Divanı, bu kişilerin ilgili üye ülkenin topraklarında kaldıkları süre boyunca o ülkede kök saldıklarını zaten kanıtladıklarını belirterek, bu kişilerin prensipte AB vatandaşları gibi yaşadıkları AB üyesi ülkenin toprakları dışında da bu AB üyesi vatandaşları gibi hareket etme hakkına sahip oldukları yorumunu getirdi. Bu şekilde de söz konusu kişilerin kazanılmış hukuki haklarının garanti altına alınmış olacağını belirtti.
Avrupa Birliği Adalet Divanı, bu kararla uzun dönem oturma iznine sahip üçüncü ülke vatandaşları ve bunların AB’de kalma koşullarına dair hak sahipleri için çok önemli bir adım atmış oldu.
UFUK EVLA BOSTAN – FRANKFURT
FOTO: Cedric Puisney / commons.wikimedia.org