ABD’nin uzun menzilli silahları: Avrupa’da artan askeri gerilim
ABD ve Almanya arasında uzun menzilli hassas füzelerin Almanya’ya konuşlandırılması konusunda bir anlaşma imzalandı. Savunma Bakanı Boris Pistorius’un “yetenek açığı” gerekçesiyle savunduğu bu hamle, Avrupa’da nükleer silahlarla donatılmış NATO ve Rusya arasında potansiyel bir çatışma riskini artırıyor. Pistorius’un bu yeni “yetenek” vurgusu, Avrupa’nın yoğun nüfuslu bölgelerinde büyük bir savaş riskini de beraberinde getiriyor.
NATO’nun, nükleer güçler arasında oluşabilecek bir savaş senaryosuna hazır olması gerektiği vurgulanıyor. Ancak, böyle bir politikayı “güvenlik stratejisi” olarak adlandırmak, eleştirmenlere göre bir dil karmaşası yaratmak anlamına geliyor. Avrupa medeniyetini ve 700 milyondan fazla insanın hayatını tehlikeye atacak bu tür risklerin alınması, birçok kişi tarafından kabul edilemez bulunuyor.
Pistorius’un Almanya’nın “savaşa elverişlilik” durumunu artırma yönündeki ısrarı, Temel Kanun’un barış ilkesiyle çelişiyor. Ordu Müfettişi Alfons Mais de 2020’de yaptığı bir konuşmada, Alman Ordusu’nun savaşma kabiliyetinin artırılması gerektiğini belirtmişti. ABD ve Alman hükümetleri arasındaki anlaşma, NATO’nun askeri yeteneklerini genişletme çabalarının bir parçası olarak, Almanya’da uzun menzilli silahların konuşlandırılmasını öngörüyor.
ABD’nin “Çok Alanlı Görev Gücü” adı altında Avrupa’da elektronik harp, siber savaş ve füze savunma yeteneklerini artıracağı belirtiliyor. Özellikle Tomahawk seyir füzelerinin nükleer silahlarla donatılabilmesi, bu planın ciddiyetini ortaya koyuyor. Bu gelişmeler, NATO’nun Rusya’ya karşı olası bir yüzleşme senaryosunda daha iyi saldırı yeteneklerine sahip olma ihtiyacını vurguluyor.
21. yüzyılda modern toplumların karmaşık altyapıları, savaş durumunda büyük riskler altında. Özellikle siber saldırılar, enerji, su, finans ve iletişim sistemlerinin çökmesine neden olabilir. Nükleer tesislerin güvenliği de kritik bir konu olarak öne çıkıyor.
Barış yanlıları, bu tehlikelere karşı protesto ve diplomatik çözümler çağrısı yapıyor. Özellikle Almanya’da hipersonik füzelere karşı yapılan dilekçeler ve barış gösterileri, gerilimi düşürme ve silahsızlanma çağrılarıyla dikkat çekiyor. Bu yüzyılın, ancak diplomasi, ekolojik sorumluluk ve silahsızlanma ile barışçıl bir şekilde sürdürülebileceği vurgulanıyor.
YENİ POSTA – BERLİN
KAYNAK: https://www.nachdenkseiten.de/?p=119039
FOTO: Hacı Elmas Unsplash