Savaşın bozduğu makyaj: Almanya Avrupası ve demokrasi tanımları

Bitmek bilmeyen savaşlar ve bir yeni büyük savaşa hazırlık mahiyetinde olmasından korkulan askeri müdahaleler, acaba Avrupa demokrasisinin makyajını bozuyor mu? 

Cuma Kıvılcımları’nda bu hafta Alman ve/veya Avrupa demokrasisinin geniş halk yığınları nezdinde ağır bir inandırıcılık sorunuyla karşı karşıya kalabileceğine dikkat çekiliyor. 

Cemil Fuat Hendek ve Osman Çutsay, İsrail’in Gazze’de on binlerce sivil insanın ölümüne ve sakat kalmasına yol açan askeri harekâtının emperyal merkezlerde neden açıkça savunulduğunu, bu savunmaların demokrasinin beşiği olarak sunulan AB’deki rejimler açısından taşıdığı anlamı tartışıyorlar.

Hendek, demokrasinin son haftalarda insanın içini acıtan bir gerçeklikle Gazze’de “yaşanan ve savunulan şey” olduğunun altını çizerken, Berlin’de Filistin Kongresi’nin yasaklanmasına da pek öyle şaşırılmaması gerektiğini hatırlatıyor. 

Hendek ve Çutsay’a göre, geçen hafta sonunda Yunanistan’ın eski Maliye Bakanı Yanis Varoufakis’i engellenmesi ve Glasgow Üniversitesi rektörü Ghassan Abu-Sittah’ın da sözü geçen kongreye katılmak üzere geldiği Berlin Havalaanı’ndan geri çevrilmesi, bu arada da söz konusu kongrenin dağıtılması vs. “normal demokratik tutumlar”. İki konuşmacı da Avrupa demokrasisinin neden böylesi işlemleri de içeren bir rejimler ağı veya “özgürlük makyajı” olduğu sorusunu yanıtlamaya çalışıyor. 

Programda, bir ülkede, bu bir AB ülkesi bile olsa, eğer sosyalist bir iktidar tehdidi, hareketli bir işçi sınıfı veya en azından güçlü bir sosyalist muhalefet yoksa, bu tür “aksaklıkların” yaşanacağının bilinmesi gerektiği hatırlatılıyor. Bu çerçevede, Cemil Fuat Hendek, Lenin’in 1915 yılında yazdığı ünlü “Avrupa Birleşik Devletleri Sloganı Üzerine” başlıklı yazısındaki vurguların neden bugün de geçerli olduğuna dair örnekler veriyor.

Programda, ayrıca dünya nüfusundaki gerileme eğilimlerinin uluslararası raporlarda endişeli vurgulara neden olduğu da belirtilerek, nüfus fazlasına sahip olduğu ileri sürülen Kara Afrika’dan ve diğer “azgelişmişlerden” Avrupa’ya yönelen göçlerin demokrasi açısından anlamı da irdeleniyor. Bu yeni “kavimler göçünün” merkezdeki demokrasi makyajını çok daha hızlı silebileceğine işaretle, geleneksel ezberlerin artık gözden geçirilmesi çağrısında bulunuluyor. 

“Cuma Kıvılcımları”, her cuma saat 19.00’da yayına giriyor. 

https://www.youtube.com/@CumaKivilcimlari

YENİ POSTA – FRANKFURT