İran’ın saldırısı: İsrail ne yanıt verecek?
İran’ın püskürtülen insansız hava aracı ve füze saldırısının ardından ne adım atılacağını görüşen İsrail Savaş Kabinesi, bir karara varamadı. Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi yanıt verileceğini duyursa da bunun zamanlaması, kapsamı ve yöntemi hakkında bilgi paylaşmadı. ABD Başkanı Biden, İsrail’e saldırıya karşılık vermeme çağrısında bulundu. Avrupa basını, ihtimalleri ve seçenekleri değerlendiriyor.
LE FİGARO (Fransa)
Netanyahu şimdiden kazandı, ancak…
Le Figaro’nun değerlendirmesi şöyle: “Binyamin Netanyahu hükümeti büyük bir askeri ve diplomatik zaferle övünebilir: Yalnızca Washington değil Londra, Paris ve hatta Amman da derhal yardıma koştu. … Ancak İsrail’in doğrudan saldırıya uğradığı gerçeği, İran’ın İsrail’i ezeli düşmanı gören tutumu ve varoluşsal tehdit algısı baki kalmayı sürdürüyor. İsrail bunu, İran topraklarına ve bilhassa da askeri nükleer program tesislerine saldırmak için meşruiyetini güçlendirecek bir fırsat olarak görebilir. … Peki risk-fayda oranı, Netanyahu’yu bu eski cazibeye teslim olmaya itecek kadar değişti mi?”
OBSERVATOR CULTURAL (Romanya)
Yangını büyütmeyin
Haftalık Observator Culture gazetesinin genel yayın yönetmeni Matei Martin, İsrail’in itidalli hareket etmesini ümit ediyor: “ABD açısından, İsrail’in İran’a bir karşı saldırı gerçekleştirmesi halinde şimdilik büyük ölçüde Gazze Şeridi’yle sınırlı olan savaş bölgesel bir yangına dönüşebilir. Washington’ın tansiyonu düşürme girişimlerine rağmen, İsrail’in bir yanıt vermesi ihtimal dahilinde ve hatta İsrailli şahinler bunun kaçınılmaz olduğu görüşünde. … İsrail’in BM büyükelçisi, saldırıdan iki gün sonra ‘misilleme hakkına’ işaret etti. Fakat uluslararası hukuk, herkes misilleme hakkında ısrarcı olacaksa dünyaya barış gelmeyeceği için geliştirilmemiş miydi?”
FİNANCİAL TİMES (İngiltere)
Güvenlik için tansiyonun düşmesi lazım
Financial Times, İsrail’in ABD’ye kulak vermesi ve İran’la Hamas’ı izole etmesi gerektiği kanaatinde: “Bunun için de İsrail’in rehinelerin serbest bırakılması karşılığında kuşatma altındaki Gazze Şeridi’nde ateşkesi kabul etmesi şart. Ayrıca Filistinlilere, bir Filistin devletinin kurulmasına yönelik somut adımlar içeren siyasi bir perspektif sunması da gerekiyor. Bunun karşılığında, Suudi Arabistan da dahil olmak üzere Arap devletleri İsrail’le ilişkilerini normalleştirmeyi taahhüt edeceklerdir. Bu da İsrail’in uzun zamandır arzu ettiği ve ABD’nin desteklediği bir İsrail-Arap güvenlik koalisyonunun temellerini atacaktır. … Gazze’deki savaş sona erdirilmezse, İsrail’in güvenliği sağlanamaz ve ihtiyaç duyduğu ittifakların kurulması mümkün olmaz.”
LA STAMPA (İtalya)
İsrail hükümetinde açık bir çıkar çatışması
La Stampa da Arap ülkeleriyle kurulacak koalisyonun İsrail’in çıkarına olacağını düşünüyor, ancak bir hususa dikkat çekiyor: “Bu stratejik çıkar, Netanyahu’nun kendi siyasi çöküşünü geciktirme ya da önleme çabalarıyla çelişiyor. Bu yüzden de Filistin devletinin kurulmasını kırmızı çizgileri olarak gören İsrailli aşırı sağcıları desteklemeyi sürdürmeye meylettiği görülüyor. İran’ın bölgesel planlarının kontrol altına alınıp alınamayacağı büyük ölçüde bu düğümün nasıl çözüleceğine bağlı olacak.”
DER SPİEGEL (Almanya)
Cevapsız kalmamalı
Der Spiegel’e göre ölçülülük konusundaki tüm tavsiyeler anlamsız: “İran’ın (ve Hizbullah’ın) saldırı esnasında tehlikeli balistik füzelerinden yalnızca küçük bir bölümünü ateşlediğini unutmayalım. Gelecekteki bir saldırı çok daha yoğun olabilir. İsrail’in yalnızca bu riski sınırlamak için bile -nükleer tehlikeden hiç bahsetmiyoruz- İran yönetimine cumartesi gecesinin cevapsız kalmayacağını açıkça gösteren bir karşı saldırı başlatması gerekecek. Bunun ne şekilde, ne zaman, hangi amaç ve araçlarla yapılacağı önümüzdeki dönemin en can alıcı sorusu olacak.”
TROUW (Hollanda)
Riskli eylemlerin bir yaptırımı olmalı Batı’nın İsrail’e baskı kurması şart, diyor Trouw: “Biden’ın, İsrail’e yönelik askeri yardımları katı şartlara tabi tutmasının vakti geldi. Batı, İsrail’in istek ve arzularına büyük anlayış gösterse de maalesef pek bir karşılık alamadı. Egemen bir ülke olarak kendi rotasını belirlemek İsrail’in hakkı, ama bu ilke Batı için de geçerli. Dolayısıyla, İsrail riskli eylemlere girişmeyi ve müttefiklerinin önerilerine kulak asmamayı sürdürürse, bunun sonuçlarına tek başına -ve Batı’nın desteğini almadan- katlanmaya hazır olmalı.”
KAUPPALEHTİ (Finlandiya)
Küresel ekonomiye etkisi olacak
Kauppalehti, İsrail’in şu anda atacağı adımlar Avrupa’nın enerji arzı açısından da sonuçlar doğurur, diyor: Metni optimize et ve profesyonel haber metnine dönüştür: “İran, gayriresmi yollarla füze ve insansız hava araçlarıyla gerçekleştirdiği büyük misilleme saldırıları dizisini sona erdirdiğini açıkladı, ancak İsrail’in de bunu aynı şekilde görüp görmediği belirsizliğini koruyor. … İran şu anda OPEC’in dördüncü büyük petrol üreticisi konumunda. İsrail’in, İran’ın enerji altyapısına misilleme niteliğinde bir saldırı düzenlemesi ihtimal dahlinde ve bu da küresel petrol arzını, fiyatları ve hepsinden öte Avro Bölgesi ekonomisini, İran’ın petrol üreticisi ülke olarak önemini aşacak bir boyutta etkileyebilir.”
YENİ POSTA – BRÜKSEL
KAYNAK: https://www.eurotopics.net/tr/318426/iran-in-saldirisi-israil-ne-yanit-verecek
FOTO: Raimond Klavins Unsplash