Almanca düşün dünyasından Türkçeye kapılar açmıştı: Veysel Atayman belgeseli

Almanca düşün dünyasından Türkçeye kapılar açmıştı: Veysel Atayman belgeseli
Yayınlama: 07.10.2022
246
A+
A-

Felsefe, tiyatro, sinema, çeviri ve yazın kuramları ile eleştiri alanlarında birçok çevirisi ve yazısı bulunan Veysel Atayman, Alman romancı Sten Nadolny’nin “Selim ya da Konuşma Yeteneği” adlı romanını dilimize kazandırırken, aynı roman üzerine kapsamlı bir doktora tezi de kaleme almıştı. “Atayman belgeseli” 29 Ekim’den itibaren Türkiye’de gösterime girecek.

Veysel Atayman’ın yaşamını anlatan belgesel sonunda tamamlandı. “Atayman – Devrimin, Özgürlüğün ve Aşkın Pedagojisi” adıyla…

Çocukluğunu ve gençliğini Samatya’da yaşamış, 68 Kuşağı’nın muhalif aydınları arasında

belki de en üretken, en renkli ve en çok yönlüleri arasında sayılan Veysel Atayman, 70’lerden 2014’e uzanan öğretim görevliliğinin yanısıra, çevirmenlik, yazarlık, eleştirmenlik ve sinema alanlarında eşsiz yapıtlara imza atmış, son derece üretken ve bir o kadar da nevi şahsına münhasır bir aydındır.

2016 yılından 2022’ye dek süren belgesel çalışması, Atayman’ın öğrencilerinden Yalçın Baykul’un efsane öğretim görevlisi Atayman’ın yakın çevresinden 55 kişi ile gerçekleştirdiği söyleşilerden ve kendi gözlemlerinden oluşuyor. Sıfır bütçe ile, istanbul’da başlayan belgesel altı yıllık bir çalışma sonunda Berlin’de tamamlandı.

Atayman, 1968 yılında İstanbul Ünüversitesi Alman Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü bitirdi. Aynı yıl Hisar Kısa Film Yarışması’nda “Birisi” adlı çalışmasıyla Özel Ödül aldı.

1969 yılından başlayarak Sinematek ile bağlantılı bir çok dergiye çeviriler yapmaya başladı. Türk Sinema tarihinde bir döneme damgasını vuran “Genç Sinema” adlı devrimci dergide sinema yazıları yayınlandı. 1973 yılından başlayarak aralarında “Mülteci Konuşmaları” (Brecht), “Marksist-Leninist Felsefe Sözlüğü”, “Monografiler” (Sartre, Freud, Brecht), “Kant Felsefesine Giriş”, “Aydınlanma”, “Etik”, “Zaman Üzerine”, “Aşkın Metafiziği”, “Daha Çok Toplum Daha Az Devlet”, “Başlangıçta Hidrojen Vardı”, “Bilinç Gökten Düşmedi”, “Biz Bu Evrenin Çocukları”, “Hıristiyanlıktaki Ateizm” gibi birçok çeviriye imzasını attı. Ayrıca “Direnmenin Estetiği” ve “Anarşinin Kısa Yazı” gibi direniş edebiyatının başyapıtlarının çevrilmesine de önayak oldu.

“Samatya, Dinmeyen Tını” adlı bir inceleme, “Altılının Son Ayağı” adlı kendisinin de tiryakisi olduğu ganyan tutkusu üzerine kara mizahi bir roman kaleme aldı.

150’ye yakın kitabın önsözünü yazdı. Yazdığı önsözlerden bazıları kitaptan daha çok kendisinden söz ettirdi.

EŞSİZ BİR ANLATICI

Felsefe, tiyatro, sinema, çeviri ve yazın kuramları ile eleştiri alanlarında birçok çevirisi ve yazısı bulunan Atayman, Alman romancı Sten Nadolny’nin “Selim ya da Konuşma Yeteneği” adlı romanını dilimize kazandırırken, aynı roman üzerine kapsamlı bir doktora tezi de kaleme aldı.

Romanın kahramanı Selim gibi kendisi de eşsiz bir anlatıcı olan Atayman, öğrencileriyle hem derslerde, hem de hayatın her alanında yarattığı beyin fırtınalarının, sıradışı soruların ve tadına doyulmaz öğretilerinin, tartışmalarının ve ortaklaşa üretimin unutulmaz efsanesini, yaşamı boyunca her alanda tutkuyla sürdürdü; deyim yerindeyse kendine özgü, son derece dinamik ve üretim odaklı  bir “Aşkın Pedagojisi”ni yarattı. (İki dilde de transzendentale/aşkın sözcüğünü kullanmaya bayılırdı.)

1974 yılından 2014 yılına dek sürdürdüğü, İstanbul Üniversitesi Yabancı Diller Eğitim Bölümü ve Mütercim Tercümanlık Anabilim Dalı/Almanca’da çok boyutlu bir değişimin ve dönüşümün öncüsü olmasının yanı sıra sayısız öğrencinin yaşamında da derin yaşambilimsel izler bıraktı.

2009 yılında Cumhuriyet Kitap’tan yeni baskısı yapılan “Biz Bu Evrenin Çocukları” adlı çevirisi ile Dil Derneği Ömer Asım Aksoy Çeviri Ödülü’nü kazanmıştır. Evrim kuramı düşmanı, gerici, din simsarı yobazların aşırı tepkisi ile karşılaşan “Başlangıçta Hidrojen Vardı” ve “Bilinç Gökten Düşmedi” üçlemesi, evrim kuramı üzerine en yetkin kaynak olmasının yanı sıra, ülkenin aydınlanma kavgasında yoğun bir ilgi gördü ve haklı olarak tartışılmaz bir yere oturdu.

Yazıları ve yorumları Türkiye Yazıları, Varlık, Cumhuriyet, 25.Kare, Evrensel Kültür, BirGün ve soL gibi dergi ve gazetelerde yayınlanan Atayman, hayatının son yıllarında (Kadıköy Sodid, İzmit Kafe Kedi) gençlerle sinema atölyeleri gerçekleştirirken bir yandan da Modern Zamanlar sinema dergisinde yazdı. “En büyük tutkum” dediği sinemaya ilişkin de birçok çalışma kaleme alan Atayman, “Cinayet Sineması”, “Ütopik Sinema/Bilim Kurgu”, “Erotik Sinema”, “Aşk ve Duygu Filmleri”, “Şiddetin Mitolojisi”, “Postmodern Kurtarıcılar”, “Sinemamızın Komediyle İmtihanı”, “Cinselliğin Mitolojisi” adlı alanında vazgeçilmez nitelikte başucu kitaplarını okurların hizmetine sundu.

Kısa süren hayatının son döneminde 2007 yılından başlayarak Modern Zamanlar sinema dergisinin Yayın Danışmanlığı’na da yer veren Atayman, derginin kurucularından Tuncer Çetinkaya ile birlikte Ayrıntı Yayınları’ndan çıkan “Popüler Sinemanın Mitolojisi I ve II” adlı kapsamlı bir çalışmayı da kaleme aldı. Alman marksist düşünür Ernst Bloch’tan beş yılda çevirdiği “Hırıstiyanlıktaki Ateizm” ile eşzamanlı yayınlanan Popüler Sinemanın Mitolojisi, efsane öğretmenin bizimle vedalaştığı son çalışmalarıdır.

SAĞLAM BİR PUSULA

22 Şubat 2016 tarihinde aramızdan ayrılan, iki erkek, iki kız dört çocuk babası Atayman’ın yakınları, dostları, yoldaşları ve öğrencileriyle Yalçın Baykul tarafından gerçekleştirilen söyleşilerden oluşan “Atayman – Devrimin, Özgürlüğün ve Aşkın Pedagojisi” adlı belgesel, eşsiz bir öğretmen, çevirmen ve yazar olan Veysel Atayman’ın hayatına ve çalışmalarına birinci elden ışık tutmaktadır. Kendisini her zaman sevgi ve özlemle anan öğrencilerinden düşünen, sorgulayan, eyleyen birer muhalif ve kendini gerçekleştiren “özne” yaratma çabasındaki, adanmış bir öğretmenin sıradışı yaşamıdır anlatılan.

Öğrencilerinin yanı sıra, aile üyeleri ve yakın arkadaşları Orhan Koçak, Enis Rıza Sakızlı, Prof. Zehra İpşiroğlu, Prof. Nilüfer Gökberk Tapan, Prof. Turgay Kurultay ve Prof. Osman Senemoğlu, Dr. Çağlar Tanyeri, Dr. Tuğba Gülal, Ayrıntı Yayınları’ndan İlbay Kahraman ve son yıllarında yakın dostları arasına giren şair Yaşar Akalın’ın ve çevirmen Mehmet Barut’un izlenimlerini dile getirdiği söyleşiler, efsane öğretmen, çevirmen ve yazar Veysel Atayman’ı ölümsüzlüğe taşımanın ötesinde, gelecek kuşak devrimci öğretmenlere de hiç yadsınamayacak bir örnek oluşturmanın yanında, sağlam bir pusula işlevi de sunmaktadır.

Aynı zamanda Dramatik Yayınlar’ından aynı adla film diski ekli bir kitap olarak da yayınlanan, yaklaşık 2 saat 20 dakika süren nehir söyleşiler, yaşamını devrimci aydınlanmaya adamış, yaptığı her çalışmayı tutku ve aşkla gerçekleştirmiş eşsiz ve sıradışı bir öğretmenin, tutarlı ve donanımlı bir aydının ve her şeyden önemlisi Gezi günlerinde, “Direniş tüm toplumu Hababam Sınıfı yaptı!” yorumunu yapan güler yüzlü bir devrimcinin kapsamlı bir yaşam öyküsüdür.

 Son sözü yine hocaların hocasına bırakalım:

“Bir yürüme, yol alma ‘oyunu’ bu. Onun için trajik, buruk, hüzün verici, ama müthiş heyecanlandırıcı bir yolculuk.”

YALÇIN BAYKUL – BERLİN

Bir Yorum Yazın
Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.