Almanya’da erken seçimler: Aşırı sağcı AfD vitrine iki Türkiye kökenli birden koydu

Bu da oldu. Aşırı sağcı AfD vitrine Kürt kökenli Leyla Bilge’yi ve Kerim Denis Erdem’i koydu. AfD’nin en ateşli savunucuları Leyla Bilge ve Erdem sağ popülistlerin Bavyera’dan milletvekili direkt adayı.
İslam ve göç karşıtı aşırı sağcı Almanya İçin Alternatif (AfD) partisinin eyalet listelerinde Türkçe isim dikkat çekmezken, partinin Bavyera’dan iki Türkiye kökenliyi doğrudan aday göstermesi ise çok ilginç. Biri Kerim Erdem ve Leyla Bilge, seçim çevrelerinden en çok birincil oyu alabilirse meclise o girmeyi başarabilecek. Ancak tam 9 yıldan bu yana AfD’de aktif politika yürüten Leyla Bilge yarışın kazananı olacak gibi görünüyor.
Leyla Bilge’nin ismi ilk olarak insani yardım çalışmalarıyla gündeme geldi. 1981 yılında Şırnak’ın İdil ilçesinde doğan ve ailesiyle birlikte 1985’te Almanya’ya göç eden Bilge, kültürel entegrasyon ve mülteci hakları konularında aktif rol oynadı. Ancak bugün, Almanya’da yabancı karşıtlığıyla bilinen Almanya için Alternatif (AfD) partisinin öne çıkan yüzlerinden biri olarak karşımızda duruyor.
Peki, bir zamanlar göçmen olarak Almanya’ya sığınan ve mültecilere yardım elini uzatan biri, nasıl olup da yabancıları ötekileştiren bir siyasetin savunucusu haline geldi?
KADIN YÜRÜYÜŞÜ VE TARTIŞMALAR
Bilge, 2018 yılında Berlin’de düzenlediği “Kadın Yürüyüşü” ile büyük yankı uyandırdı. Resmi olarak kadın haklarını savunma amacıyla düzenlenen bu protesto, gerçekte ise İslam karşıtı ve göçmenleri hedef alan bir platforma dönüştü. “Orta Çağ’a geri dönüşe izin vermeyeceğiz” ve “Şeriatın gizlice Almanya’ya sokulmasına karşı koymalıyız” gibi ifadeler kullanan Bilge, radikal sağın dikkatini çekti.
AfD, Almanya’da mülteci ve göçmen karşıtı politikalarıyla tanınan, İslamofobik söylemleriyle bilinen bir parti. Leyla Bilge’nin bu partiye katılması ve hatta milletvekili adayı olarak öne çıkması, “göçmen karşıtı bir partide göçmen kökenli bir aday nasıl olur?” sorusunu gündeme getirdi.
Geçmişte zorla evlendirildiğini ve kadın hakları için savaştığını söyleyen Bilge, göçmen kökenli kadınların karşı karşıya kaldığı sorunları dile getirmek yerine, AfD’nin göçmenleri hedef alan politikasını destekliyor. Bu da Bilge’nin inandığı değerlerle temsil ettiği siyasi parti arasındaki büyük çelişkiyi gözler önüne seriyor.
SEÇİM KAMPANYASI VE VAATLER
2025 Federal Seçimleri için AfD’den aday olan Bilge, güvenlik, entegrasyon ve göç politikalarını sertleştirme vaadiyle seçim kampanyasını sürdürüyor. Kadınların ve çocukların güvenliği, geleneksel aile yapısının korunması ve radikal unsurlara karşı sıkı tedbirler gibi başlıklar, kampanyanın temel unsurlarını oluşturuyor.
Ancak, kadın haklarını savunduğunu iddia eden Bilge’nin, Almanya’da kadın hakları konusunda eleştirilen AfD ile yürüyüşünü nasıl sürdüreceği büyük bir soru işareti.
Leyla Bilge ve Kerim Denis Erdem. Peki, göçmenleri hedef alan, İslam karşıtı söylemleriyle bilinen bir parti neden vitrininde Türkiye kökenli adaylara yer veriyor? Bu bir imaj temizleme çabası mı, yoksa göçmenleri göçmenler eliyle susturma stratejisi mi? Daha da önemlisi, Bilge ve Erdem bu oyunun farkında mı, yoksa AfD’nin elinde sadece birer araç mı?
Leyla Bilge’nin siyasi kariyeri, büyük bir paradoksun içinde ilerliyor. Mülteci bir kadın olarak Almanya’ya gelen, kadın hakları için savaştığını iddia eden ve ötekileştirme karşıtı bir kimlikten yola çıkan Bilge, şimdi ötekileştirmenin merkezindeki bir partinin yüzlerinden biri haline geldi. Kadın hakları adına bir yola çıkıp, sonunda şiddetli bir siyasi kutuplaşmanın içine sürüklenen bir figür olarak Bilge’nin gelecekteki adımları merak konusu. Peki, siyasi kariyerini AfD gibi bir partiye dayandıran Bilge, kendi kökeninden gelen insanlar için gerçekten neyi temsil ediyor? Yoksa bir zamanlar savunduğu değerlerden tamamen mi uzaklaştı?
Türkiye’de yayınlanan MK Haber TV kanalında “Fatih Güllapoğlu ile Türkiye’nin Hafta Sonu” programında gazeteci Işın Ertürk konuya ilişkin son gelişmeleri aktarıyor.
YENİ POSTA – STUTTGART