Kiev’e misket bombası: Sivil halk tehdit altında

Kiev’e misket bombası: Sivil halk tehdit altında
Yayınlama: 10.07.2023
Düzenleme: 10.07.2023 22:02
108
A+
A-

ABD, Kiev’in yoğun ısrarları üzerine Ukrayna’ya misket bombası gönderme kararını onayladı. Gönderilen misket bombalarının değeri yaklaşık 800 milyon dolar (730 milyon avro) olarak belirlendi.

Misket bombaları, yüksek miktarda patlamamış mühimmat içermesi nedeniyle tartışmalı bir silah olarak bilinmektedir ve 100’den fazla ülke tarafından yasaklanmıştır. Ancak Washington, Rusya’nın ilerlemesinin siviller için daha büyük bir tehlike oluşturacağına inanmaktadır. Uzmanlar, bu gelişmeyi değerlendirmektedir.

Gazeteci Kirill Danilchenko, LB.ua’da misket bombası sevkiyatının memnuniyetini paylaşarak, “Kremlin’deki katiller misket bombası ve füze teslimatına gereken yanıtı alacaklarını söylerken, Harkov ve Kuzey Ukrayna’daki kanlı eylemlerini hatırlamalılar. Çünkü orada, misket bombası taşıyan Smerchy ve Uragan gibi roketatar sistemleri kullanıldı. Misket bombası sevkiyatı, dünyanın Rusya’ya verdigi bir yanıt ve tepkidir, aksi söz konusu değildir… Bu silah belki savaşın gidişatını belirlemeyebilir, ancak uzun süredir beklediğimiz etkili bir takviye gücüdür. Güzel bir haber.” şeklinde ifade etmektedir.

Blog yazarı Andrey Movchan, misket bombası tedarikine karşı çıkarak, “Eğer işgal altındaki bir bölgede yaşıyor olsaydım, parça tesirli silahlarla köyümün ve çevresinin kurtarılmasını istemezdim. İnsanlar ve çocuklar, patlamamış mühimmatlar arasında yaşamak, tarlalarda çalışmak ve yollarda yürümek zorunda kalacaklar. Misket bombalarının patlamamış parça tesirli mühimmat oranının diğer mermilere göre daha düşük olduğu söylense de, sivillerin güvenliği açısından orada yaşamak zorunda kalan insanlar için istenilebilecek bir şey değildir.” şeklinde görüş belirtmektedir.

Radio Kommersant FM ise misket bombası kullanımı konusunda gerçekçi bir değerlendirme yaparak, “Bunların kullanılmasını yasaklayan bir BM sözleşmesi bulunmaktadır. Ancak ne Rusya, ne Ukrayna, ne de ABD gibi bu silahları üreten diğer ülkeler bu sözleşmeyi imzalamamışlardır. Dolayısıyla kural şudur: Hedefe ulaşılmasına katkı sağlayacak etkili bir araç varsa, kullanılmalıdır. Misket bombaları, taarruzun yanı sıra mayın tarlaları, siperler ve diğer savunma tesislerine karşı da etkilidir. Sözleşme meselesi ise silahlar konuşunca kâğıtların bir anlamı kalmaz. Tek sorun, misilleme veya kendimize zarar verme endişesidir.” şeklinde açıklama yapmaktadır.

Večernji list ise misket bombalarının sinsi silahlar olduğu ve savaştan onlarca yıl sonra bile ölüm ve yıkıma neden olmaya devam ettiği konusunda uyarıda bulunmaktadır. Hırvatistan’ın bu tür mühimmatlarla ilgili acı deneyimlerinin olduğu belirtilerek, misket bombalarının patlamadığı ve dolayısıyla siviller için ek bir tehlike oluşturduğu belirtilmektedir. Sivil toplum kuruluşları, bu tür mühimmatın tamamen yasaklanması için mücadele etmekte ve Vietnam gibi savaşın üzerinden 50 yıl geçtikten sonra bile patlamamış bombaların bulunduğunu rapor etmektedir. İnsan Hakları İzleme Örgütü, sivillerin bu tür mühimmatla öldürülmesinin savaş suçuyla eşdeğer olduğunu savunmaktadır.

Le Monde ise Rusya Devlet Başkanı’nın ahlaki kaygılarının önemli olmadığını belirterek, “Demokratik ülkelerin aksine, Moskova savaş sırasında kendine hiçbir sınır koymamaktadır. Yerleşim bölgelerine yönelik sistemli saldırı stratejileri, bu gerçeği doğrulamaktadır. Bugün Ukrayna’da her gün dehşet saçmaktadırlar. Misket bombalarının karakteriyle ilgili tartışma, Vladimir Putin’in askeri ve sivil hedefler arasında ayrım yapmadığı gerçeğinin gölgesinde kalmaktadır. Sivillere kasıtlı olarak saldırmaktadırlar.” şeklinde ifade etmektedir.

YENİ POSTA – BERLİN

FOTO:  Jeff Kingma Unsplash